Kastamonu’da iflas eden ve gece yarısı dikiş makinelerini il dışına kaçırmak isteyen tekstil firmasını, işçiler bastı. Tekstilde çalışan yaklaşık 130 işçi kadın da, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde işsiz kaldı.
Kastamonu’da Kardem Tekstil adına yaklaşık 10 yıldır fason üretimi yapan Yüba Tekstil, son aylarda dolardaki artış ve masrafların artması nedeniyle Kardem Tekstil’in işlerini geri çekmesi üzerine iflas etti. Bunun üzerine Kardem Tekstil, kendisine ait dikiş makinelerini almak için Kastamonu’ya geldi. Kastamonu’da gece yarısı işçilere duyurmadan dikiş makinelerini kaçırmak isteyen tekstil firmasını, bazı işçiler dikiş makineleri kamyonlara yüklenirken görmesi üzerine işçiler, birbirlerine haber vererek tekstil önünde toplandı. İşçiler, dikiş makinelerinin kamyonlara yüklenmesini engelleyerek, alacaklarına karşılık dikiş makinelerine el koydu. Daha sonra emniyet güçlerine haber veren işçiler, alacaklarının ödenmediğini belirterek, tekstil firmasından şikayetçi oldular.
Bunun yanı sıra, yaklaşık 10 yıldır Kastamonu’da faaliyette bulunan Yüba Tekstil’de çalışan 130 kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde işsiz kaldı. Bazı işçi kadınlar, alacaklarını alamadıklarını ve bu yüzden mağdur olduklarını belirterek, gözyaşlarını tutamadı.
“PARALARIMIZI ALMADAN MAKİNELERİ TESLİM ETMEYECEĞİZ”
İşçiler adına açıklamada bulunan İsmail Gülnar, “İki aylık maaşımızla birlikte 4 aylık mesai alacaklarımızı alamadık. Üçüncü ayımızın maaş gününde 15 gün geçti ve hala beklemekteyiz. Bugün yarın ödeyeceğiz dediler. En sonunda ana firma Kardem Tekstil Kastamonu’ya gelerek, makinelerini kaldırmak istiyor. Bizlerin de alacakları olduğu için burada bütün arkadaşlarımız mağdur oldu. Burada 150 kişi çalışıyor, hepimizin evinde 4 kişi olduğunu kabul edersek 600-700 kişi mağdur olmuş durumda. Bizler, iki aydır her türlü sıkıntıdayız. Kiramızı, faturalarımızı, doğalgazımızı, elektriğimizi, suyumuzu ödeyemedik. Hepimiz mağduruz. Bizler, bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” dedi.
Kendilerine, yetkililer tarafından maaşlarının hep yatacağının söylendiğini ifade eden İsmail Gülnar, “Sorunların çözüleceği, iş geleceği söylendi. Ama şimdiye kadar çözülmedi. Saatimiz şuanda 01.15’i gösteriyor, makineler kaldırılıyor yine para yok. Bittik, artık kapatıyoruz. Bir neticeye varıncaya kadar burada bekleyeceğiz. Konu resmiyete düşüp, adli süreç başlayana kadar burada bekleyeceğiz. Bütün resmi haklarımızı sonuna kadar arayacağız” diye konuştu.
“Paramızı ödeyip, makinelerini alsınlar” diyen Gülnar, “Karda kışta çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık, biz hakkımızı istiyoruz. Baştan bize iflas ettiklerini diyeceklerdi, ama gece gelip buradan makinelerini kaçırmak istediler. Bize, hep sorunların çözüleceği söylendi ama en sonunda kamyonlar geldi, makineler kaçırılmak istendi. Kimseye duyurulmadan makineler kaldırılıyor. Sabah geldiğimizde makine falan yok, bomboş bir yer görecektik” şeklinde konuştu.
“FİRMA İLE SORUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Makinelerin yükleme işlemini durduklarını ifade eden Yüba Tekstil’in sahibi Rıdvan Yücesoy, “Bu akşam bir şey gitmeyecek. İsterseniz aranızdan birisini nöbetçi buraya bırakabilirsiniz. Bu akşam makineler kaldırılmayacak. Ana firmaya söyledik, gidip patronlarıyla konuşacaklar. Bizlere bir şans daha talep ettik. Bu kadar insanın mağdur olmaması adına bize bir şans daha verilmesini isteyeceğiz. Karar olumlu çıkarsa işimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bu esnada Yücesoy’a bazı işçiler tepki gösterdi. İşçiler, “Bu milletin patronu sensin. Oraya buraya topu atmanın bir anlamı yok. Borçlu olan sensin. Biz sizi biliriz, başkasını bilmeyiz” dediler.
Bunun üzerine tekstil firmasının sahibi Rıdvan Yücesoy, “Borçlu olan benim, bu şirketle başladık, bir şeyler yapmaya çalıştık. Fakat içeri girdik. Şimdi adamlar makinelerini kaldırıp götürelim dediler. Ama borçlu benim” şeklinde cevap verdi.
Bu esnada bazı işçiler, tekstil firmasının sahibi Yücesoy’a yönelik, “Sen, çıkıp arkadaşlar kusura bakmayın yürütemedik deseydin. Gecenin bir vaktinde bizleri buraya diktin. Makineleri kaçırmak istedin. Buraya sabah gelecektik, bomboş bir bina bulacaktık. Hiçbir şey olmayacaktı. Bu kadar emekçinin bu kadar işçinin parası yenmez” dediler.
MEHMET YILDIRIM, İŞÇİLERE DESTEK VERDİ
AK Parti Kastamonu Milletvekili Aday Adayı Mehmet Yıldırım, olayın kendisine haber edilmesi üzerine yatağından kalkıp geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Şimdiye kadar iş verdiniz aş verdiniz. Biz, Kastamonulular olarak işverenin aş verenin tasını da kabını da kirletmeyiz. Ama işçilerimizin hakkını da verin. Nasıl olacaksa buna bir çözüm bulun. Ama firma buna bir çözüm bulsun. Yoksa bu makineleri bu insanlar vermez. Gecenin bir vaktinde makineleri, kamyonlara yüklemek doğru değil, böyle yapmayın. Bu ticari ahlak değil. Biz, işverenseniz kuruşuna kadar işçinin parasını verip finanse edeceksiniz.”
YILDIRIM, ANA FİRMA YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞTÜ
Ana firma yetkilileriyle görüşen AK Parti Milletvekili Aday Adayı Yıldırım, ana firma yetkilileri tarafından yaklaşık 700 bin TL’nin üzerine çizgi çektiklerini belirtmesi üzerine, “Makinelerin nakliyesini artık bırakın. Yüklemeyi durdurun, aldığınızı aldınız, alamadığınızda burada kalsın. Arkadaşlarımız haklarını istiyor, herhangi bir taşkınlık yapmazlar zaten. Burada, bu işçi arkadaşlarımızın maaşlarını, haklarını verin. Bunlar gariban, bunların hakkı yenmez. 950 TL’ye çalışan işçiler, ekmek paralarını kazanıyorlar. Bu, sizler gibi büyük firmalara fazla bir para değil. 300 bin TL gibi bir para ediyor. Burada işçilerin hakkı verilmezse, işçiler bu makineleri size vermez. Ben de işçilerimize her türlü destek olurum” diye konuştu.
“İŞÇİLER TEKSTİL FİRMASINA TEPKİ GÖSTERDİ”
İşçiler, tekstil firmasına tepki göstererek, şunları söyledi: “Biz, Kardem Tekstil’den ekmeğimizi geri istiyoruz. Onlardan başka bir şey istemiyoruz. İçeride kalan paramızı istiyoruz, çalışıp yeniden ekmeğimizi kazanmak istiyoruz. Gecenin yarısında duyup buraya geldik, çoluğumuzu çocuğumuzu evde bıraktık. Bizim maaşlarımızı ödesinler. Yarın kira vereceğiz, ne ile vereceğiz bu kiraları, faturalarımızı nasıl ödeyeceğiz.”
Daha sonra işçiler, aralarından belirledikleri birkaç ismi nöbetçi bırakarak olaysız bir şekilde dağıldı.