AK Parti Karabük İl Başkanlığı, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerini anma programında bir araya geldi.
Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programa İl Başkanı Timurçin Saylar, Merkez İlçe Başkanı Muhammet Kaya, Safranbolu İlçe Başkanı Ahmet Güneş, Safranbolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Yılmaz, Karabük Muharip Gaziler Derneği Başkanı Sabahattin Çorbacı, Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İsmail Şahin, İl ve Merkez İlçe Teşkilatı katıldı.
Çanakkale zaferi ve şehitlerini anma programında açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Saylar, Çanakkale’nin özünün, Çanakkale’nin inancının Çanakkale’de ki iradenin Mekke’nin fethinden başladığını belirterek, “İslam aleminde hiçbir şeye zülüm olmamıştır. Mekke’nin fethinde olsun, İstanbul’un fethinde olsun ve de Çanakkale’ de olsun hiçbir şekilde Müslümanlar zülüm yapmamıştır. Çanakkale’de, Türk askeri yaralı düşman askerini siperine sırtında taşımıştır. Bizler tarihimizi iyi okuyalım ve bundan ders çıkartalım. Gerçekten çok şanlı bir geçmişe, ülke topraklarına ve ecdada sahibiz. Bunun için hem tarihimize hem de bizler için canlarını feda eden, kendi vücutlarını düşmana siper eden ecdadımıza sahip çıkmaya devam etmeliyiz. Ben bu anlamda tekrar bizler için vatan toprakları için canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.” dedi.
AK Parti İl Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu programa konuşmacı olarak katılan Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. İsmail Şahin’de; “Çanakkale’de şehit ve gazi olanların vebalinin üzerimizde olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz ve ona göre ülkemiz için daha dikkatli çalışmalıyız” dedi.
“DIŞ ÜLKELER HALEN TÜRKİYE’DEN ÇEKİNİYOR”
Çanakkale Savaşı’nda ülke olarak topyekûn savaşıldığını ve çok büyük sıkıntıların çekildiğini kaydeden Şahin, “ Çanakkale’yi iyi anlamak ve özümsemek gerekir. Çanakkale’nin ruhunu tam olarak özümsersek o zaman Çanakkale’yi, şehitlerimizi, gazilerimizi yad etmiş oluruz. Beyhude bir zaman geçirmeye vaktimiz yok. Gençlerimiz bunun farkında olmalılar. O siperlerden bayrakları alarak daha ilerlere taşımaya çalışmışsak Çanakkale geçilmemiştir. Biz tarihimizle, dedelerimiz ile övünüyoruz; fakat dedelerimizin de torunları ile övünmeye hakları var. Bunun için her şeyin farkında olup ona göre çalışmalıyız. Dünya, Türkiye’den çok çekiniyor. Çünkü 1995 yılında Türkiye Kuzey Irak’a operasyon düzenlediği vakit uluslararası basında manşetler hasta adam öksürdü şeklindeydi. Bu da halen dışarda bir potansiyel var, Osmanlı halen yaşıyor; ama ne yapıp edip bu potansiyeli hayata geçirmemiz gerekiyor. İşte gerçekten dış ülkeler halen Türkiye’den çekiniyor. Her şeyi devletten, devlet adamlarından beklememek gerekiyor. Biz oturup devlet adamları düşünsün demek yersiz. Çünkü bizlerde taşın altına elimizi koymalıyız. Eğer böyle demezsek bu oluyor ki, 21. Yüzyılın ortalarında çok şiddetlenecek olacak gıda, tarım ve su savaşlarına şimdiden hazırlıksız demektir ve biz bu savaşı peşinen kaybettik demektir. Bugün Türkiye’nin birçoğu Kurtlar Vadisi ile yatıp kalkıyor. O dizi de anlatıların hayalini kurarken dünya gıda savaşlarının pazarlığının arifesinde. Su savaşları pazarlığı için çok ciddi adımlar atılmaktadır. Biz Ortadoğu’nun en zengin su hazinelerini yöneten bir coğrafya olarak daha nasıl bir güce, nasıl potansiyele sahip olduğumuzun farkında değiliz. Bunu yöneticiler anlamında değil genel kitle anlamında söylüyorum. Bizim vazifemizi sadece oy vermekten ibaret değildir. Sonuçta her şeyin farkına vararak hareket etmemiz gerekir. Ülkemiz için geleceğimiz için daha bilinçli hareket etmeliyiz. Atalarımız nasıl diyor, bir daha bu ülkeye Çanakkale Savaşı gibi bir savaş yaşatmasınlar, deniliyorsa bizlerde ona göre ülkemiz için topraklarımız için, geleceğimiz için çalışmak zorundayız” diye konuştu.