Karabük Haber
tarafından
15 Temmuz, 2017 10:44 tarihinde yayınlandı

Yeni yüzyıl dünyada, kargaşa, karışıklık ve iç savaş senaryoları ile başladı…
Geçen çeyrek asrı aşan sürede ise bu projelerin hayata geçirilmesi için yazılan senaryolar adım, adım uygulamaya devam ediliyor…
Bugüne kadarki gelişmeler, dünyadaki bu kargaşa, karışıklık ve iç savaşlar İslam dünyası üzerine projelenmiş…
Yer altı kaynakları bakımından dünya zengini İslam dünyasına bu zenginliği kullandırmamak için küresel güçler ellerinden geleni yapmakta…
Bu nedenle İslam dünyasında bugün huzur için de yaşayan ülke yok.
Türkiye’de müttefiklerini ve stratejik ortalarını seçerken dikkatli olmalı…
Dünya coğrafyasında müttefik ve stratejik ortaklık sık, sık değiştirilen bir yapı olmadığından Türkiye bu konuda dikkatli olmalı..
Yeni yüz yıl ile birlikte dünya değişirken, geçmişin kutup ülkeleri, sosyalist ve kapitalist ülkeler kavramı değişmiş, bloklardaki ülkelerin bugün yer değiştirdiğini görebiliyoruz…
Geçmişte Türkiye’nin Sovyet bloğu ile stratejik ortaklık kurmaya kalkması, ülkede muhafazakâr ve milliyetçi kesimi ayağa kaldırır, ülkeyi kaosa sürüklerdi…
Bugün Rusya ile başlatılan stratejik ortaklık muhafazakâr ve milliyetçi kesimce desteklenmekte…
Bugünkü dünya görüntüsünde sosyalist, kapitalist kavramlardan ziyade, ülkelerin, devletlerin veya yönetenlerin çıkarları ön planda…
21.yüzyıl ile birlikte küresel güçlerin egemen olduğu devletlerin, İslam ülkeleri üzerindeki etkinin devamını sağlamak üzere hazırlanan plan ve programla büyük Ortadoğu projesi adı altında hızla devam ediyor…
Yıllardır küresel güçlerin etkisi altında ekonomik bağımsızlık mücadelesi veren Türkiye, yarım asra yakın süre AB kapısında bekletilerek oyalandı…
Bu durumu geç de olsa fark eden Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kazanmaya başlaması, küresel güçlerin tepkisine yol açtı…
Küresel güçlerin tepkisi, Türkiye’deki terörün desteklenmesiyle had safhaya ulaştı..
Gelişen süreçte temel dış politikadaki belirsizlikler ve yanlış değerlendirmeler, geri dönüşe yol açarak istikrarı zayıflattı…
Değişim içerisinde buluna dünyaya paralel olarak Türkiye’nin de temel değerleri esas alacak düzenlemelere ihtiyacı var…
Değiştirilmeye ihtiyaç duyulmayacak, adalet-hukuk, siyasi,-idari değerleri kapsayacak, halkın refah içerisinde yaşamasını sağlayacak yönetim şeklinin ihdası edilmeli…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…