Türk Sağlık-Sen Karabük şube başkanı Sadık Doğdu yaptığı açıklamada, promosyon sürecinin beklendiği gibi devam etmediğini söyledi.
Başkan Doğdu konuya dair yaptığı değerlendirmede şu görüşlere yer verdi.
“Türk Sağlık-Sen Karabük Şubesi olarak ilimizde promosyon süreci ile ilgili uzun bir süreden beri çalışanların taleplerini, sendika olarak nasıl bir yol izlenmesine dair önerilerimizi dile getiriyoruz.
Özellikle çalışanların tüm temsilcilerinin fikirlerinin alındığı, beraber hareket etmenin esas alındığı ve ihale sürecinin her aşamasında çalışanların tüm sendikalara açık olması gerektiğini söylüyoruz.
Biz bunları isterken tek derdimiz çalışanın mağdur olmaması ve ekonomik anlamda önemli bir katkı yapacak bir promosyon anlaşmasına imza atılmasıdır.
Aksine tüm söylemlerimiz kulak ardı edilerek sosyal taraflardan paylaşılmadan tamamlanmak istenen bir promosyon süreci görüyoruz.
Biz diyoruz ki
– 1 basamak ihalesi yapılırken neden 5 yıllık (60) ay yaptınız? 30 aylık yapılamaz mıydı? Eğer 30 aylık yapsaydınız; 4 Aralık’ta yapacağınız Banka promosyon anlaşması tüm İli kapsayacak şekilde olacaktı. Bugün hiçbir sağlık çalışanı mağdur olmayacaktı. Bunu hiç mi öngöremediniz?- Hastanede çalışan işçi arkadaşlarımızı neden 1. basamakta yapılan ihaleye katınız?
-Eskipazar Devlet Hastanesi ve Eflani Devlet Hastanesi’nde çalışan sağlık çalışanlarını da bu ihale kapsayacak mı?
-Üniversiteye bağlı akademik personeller banka promosyon ihalesinde yer alacak mı?
-İl sağlık Müdürlüğü 2 ve 3 basamak yaklaşık 2500 çalışan için yapacağı anlaşmada yetkili sendika harici hiç kimse ile en ufak bir diyalog bile kurmamıştır.
Sayın İl Sağlık müdürü yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen sendika üyeliğini sürdürdüğü bu malum senle kapalı kapılar ardında nasıl bir promosyon süreci yürüttüğünü az çok tahmin edebiliyoruz. Biz Sayın İl sağlık müdüründen sadece tarafsızlık bekliyoruz ama kendileri açıkça yasak olmasına rağmen malum-sen üyeliğini sürdürüyor.
Biz sendikal mücadeleden ve rekabetten ne yılar ne de çekiniriz. Ama devletin makamlarını sendikacılık için kullananlarında her zaman karşısında dururuz. Sayın il sağlık müdürü sendikacılığa çok hevesli ise yasak olmasına rağmen üyeliği devam ettirmesinden bunu anlıyoruz. Görevinden istifa etsin malum-sende bir görev alsın sendikacılık yapsın.
Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; kamu yöneticiliği ile sendikacılığı kimse birbirine karıştırmasın.
İdareciler çalışanlar için neler yaparızın derdinde olsun.
Çalışanların tüm temsilcileri ile istişare etsinler, fikir alışverişinde olsunlar. Promosyon gibi çalışanların beklediği bir anlaşma sürece şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde tüm çalışanların süreci takip edebilecekleri bir şekilde olsun. Ortak akıl yürütülsün. Anlamamak isteyenlere bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türkiye Kamu sen Devletinin Kamudaki 57. alayıdır. Bakanlık veya bankalar nezninde gereğini yaparız. Türk Sağlık Sendikası olarak üyemiz olsun olmasın hiçbir sağlık çalışanının ne hakkını yer ne de yediririz. Çünkü biz çalışan kazansın istiyoruz. Tek derdimiz ve gayemizde budur. Herkesin de böyle yapmasını böyle düşünmesini istiyor ve bekliyoruz”