Ey Vatan uğruna kanuyla toprağı sulamış, şanlı bayrağıma rengini veren ecdadım.
Seni göremedim, seni tanımıyorum ama seni biliyorum.
Sen, Vatanı uğruna canını bir hiç sayarak savaşan, sevdiklerinden ayrılmayı göze alan, arkandan ağlayan ananın elini belki son kez öpen yine de başı dik kendine olan gururun yüzünden okunur biçimde cepheye giden dedemsin.
Sen, çocuğunu bir yerde bırakıp belki de çocuğunlal birlikte cephede düşmana göğüs geren ninemsin. Sen ne kadar yaşlı olsan da olmasan da elin silah tutsa da tutmasa da “ALLAHUEKBER” diye bağırarak tüm gücünle düşmana saldıran kahramanımıssın.
Seni görememem başından geçen zorlukları bilememem demek değildir. Bir kişinin sevdiklerinden ayrılması kolay mıdır? Çocuğunu, bebeğini bırakarak gitmesi, son kez anasının elinden öpmesi en kötüsü de belki de geri gelemeyeceğini bilerek gitmek kolay mıdır? Bunları bırakarak ama yine de gururla gitmen bize ne kadar yüce bir vatan sevginin olduğunu gösteriyor.
Şimdi biz bu güzel vatanda kedersiz, huzurla ve mutlu yaşıyorsak bu sen ve senin gibi yiğit, mert ninelerimin ve dedelerimin sayesindedir. Ne diyeceğimi cümlelerle anlatamıyorum. Cümleler kifayetsiz kalıyor. Tek bildiğim uğruna canını feda ettiğin bu vatanı yine sen ve senin gibilerin yaptığı gibi her tehlikeye karşı koruyacağımız. Senin bize bu tüm zorluklara karşı direnerek, toprağı kanınla sulayarak, göklerde dalgalanan o şanlı bayrağımıza rengini vererek emanet ettiğin bu vatanı ölümüne koruyacağız, göklerde dalgalanmasına devam eden şanlı bayrağımızı indirmeyeceğiz.
SONSUZ SELAM OLSUN
TOPRAK İÇİN TOPRAKLA
KOYUN KOYUNA YATAN
ULU ECDADIM!
TUANA AKCA
ÇAMKENT ORTAOKULU