Hangi takım uzun süreli maç kazanamıyorsa sahasında Karabükspor’la karşılaştığında bu şanssızlığını bitirme maçı oluyor. Konyaspor’da 5 haftadır kazanamıyordu seriyi her takıma, deplasmanda ilaç olan Karabükspor bozdu. Farkın daha çok olmadığına şükrettiğimiz maçı 3-0 kaybederken hezimetten kurtulduk.
Dışarıda oynanan maçlardaki kötü sonuçlara psikolojik neden yada deplasman fobisi ne dersek diyelim sonuçta 12 maçını kaybeden, 1 galibiyet, 3 beraberlikle çok kötü performans ortaya koyan takıma sahibiz.
Barısıc, kadro tercihinde kalede Rbyk’e şans verdi yediğinden daha fazla kurtarış yaptı. Hocanın kadro tercihinde en dikkat çeken ileri uçtaydı. Geçen hafta da 10 numara pozisyonu yokluğunda Seleznov top tutabiliyor burada oynatılabilir Yatabare forvette olsun çift forvet görüntüsünde de oynayabiliriz demiştim. Hoca da bu şekilde oyuncuları sahada oynatmak istedi.
Seleznov istenilen görevi yerine hiç getirmedi, Yatabare’ye bir tek pas atmadı. Müsait pozisyonda Yatabare gol yapabilecekken topu vermeyip yan pas yaptı. Buna benze bir pozisyonda da Yatabaere çaprazdan Serdar’a pas vermek yerine kaleye şut atmaya çalışması her iki durumda da forvet özellikli oyuncuların takım oyunu yerine bencilliği tercih etmelerini gösteriyor. Zaten takım oyunu oynayabilseler haftalardır neden bu kadar çok az gol attığımızı sorgulamayız.
Bu oyun tarzında çift forvetle oynarken kanat ataklar daha önem kazanıyor yapılacak yan ortalarla pozsiyon bulma şansımız varken her şeyi Latovlevic’e bağlamışız sağ taraf ne iş yapıyor. Latovlevici’nin hücuma çıktığında kaybedilen toplarda rakip bu boşluğu çok iyi kullandı atakların çoğunu sol tarafımızdan yaptı.
Defansımız da Konya karşısında içler acısıydı Konyaspor’lu oyuncular ellerini kollarını sallaya sallaya kaleye geliyordu.
Toplu halde kötü bir deplasman maçı daha izledik. Yöneticiler ve hoca her deplasman maçı öncesi galip gelerek deplasman hasretini gidermek istiyoruz açıklamalarından bıktım.