Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Muhammet Vefa Akpınar, özellikle kentsel dönüşümde yıkımlar sırasında ortaya çıkan beton ürünlerinin sanayi artıklarıyla karıştırılarak yol dolgu güçlendirilmesinde kullanabileceğini söyledi.
Bu amaçla Türkiye’de ilk defa Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde kurulu olan Hızlandırılmış Yol Test Tesisleri’nde yol dolgu stabilitelerinde kullanılmak üzere Ar-Ge çalışması başlatıldığını ifade eden Akpınar, “Atıkların kaynağında önlenerek daha verimli ve çevre dostu üretim süreçlerinin uygulanması, kaynak tüketiminin azaltılması, ekonomik kazanım, rekabet gücünün artırılması, yeşil ekonomi endüstriyel ekoloji kavramları sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik ve farkındalığı artırma yaklaşımlardan biri olarak değerlendirilebilir. Uluslararası bazda yaklaşık 40 yıldır bir geçmişi olan bu kavramların Türkiye’de yaygınlaştırılmasına yönelik olarak da son 5 yıldır önemli başarılara imza atılmış. Fakat bu başarıları belirgin bir şekilde yol inşaat sektöründe görebilmiş değiliz. Giderek Türkiye ekonomisinin motor gücü haline gelen kentsel dönüşüm süreci, beraberinde getirdiği birçok tartışmanın yanında yıkılacak binaların oluşturacağı devasa atıkların çevreye etkisi de önem arz etmektedir. Yıkımlar sırasında ortaya çıkan beton ürünlerin sanayi artıklarıyla karıştırılıp yol dolgu güçlendirilmesinde kullanılması mümkündür. Bu amaçla ilk defa Türkiye’de (Dünyada 40 farklı araştırma merkezi var) Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde kurulu olan Hızlandırılmış Yol Test Tesisleri’nde yol dolgu stabilitelerinde kullanılmak üzere Ar-Ge çalışması başlatılmıştır” dedi.
“ Hızlandırılmış Yol Testleri dünyada artık kabul görmüş standartları olan tesislerdir” diyen Akpınar, “Gerçek yollarda oluşabilecek 20 yıllık trafik yüklerini gerçek koşullarda simüle edebilen tesisler 1’e 20 oranında verimlilik sağlamaktadır. Bu çalışmada çıkarılacak çıktılar Belediye ve Karayolları’nın yol dolgu çalışmalarında kullanılabileceği gibi kıyı kenarı yol çalışmaları ve havaalanı ve park alanları dolgularının tasarımı ve inşasında da kullanılması mümkündür. Özellikle geri kazanılması ve farklı alanlarda değerlendirilmesi ciddi Ar-Ge ve fizibilite çalışmalarına konu olmaktadır. Bu çalışma yeni iş alanları için önemli bir potansiyeli ortaya koymakta girişimciliği de destekleyen bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ar-Ge çıktılarının doğrudan endüstride uygulanabilir olması kritik öneme sahip olup ’ticarileşme’ ve ’pazar değeri oluşturma’ unsurları da özellikle ön plana çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
“YAPILARIN YIKILMASIYLA ORTAYA ÇIKACAK BETON YIĞINLARI BETON YOL YAPIMLARINDA KULLANILABİLİR”
Yapıların yıkılmasıyla ortaya çıkacak beton yığınların yüzde 80-90’nın yol inşaatlarında kullanılabileceğine dikkat çeken Akpınar, şunları söyledi:
“Bunun uzun vadede getirisi, dolgu saha problemlerine çözüm getirmenin yanında, daha az sayıda taş ocaklarının açılması demektir. Başka ifadeyle taş ocaklarının çevreye verdiği zararlar ve görüntü kirliği azaltılmış olunacaktır. Önümüzdeki 10 yıl ve sonrasında mevcut yol malzemelerin aynı fiyattan temin edemeyeceğimiz aşikardır. Artan nakliyat ücretleri yol maliyetlerini daha da artıracaktır. Türkiye gelirinin önemli bir kısmı ulaştırma yatırımlarına gitmekte ve bunun en büyük pay sahibi de karayolları yatırımlarıdır. Karayollarındaki yatırımların çoğu da mevcut bozulmuş yolların iyileştirilmesine yöneliktir. Başka bir ifadeyle bütçemizin bir kısmı yol malzeme üretimine harcanmaktadır desek yanlış olmaz. Şu anda Ulaştırma bakanlığıyla ortak yürüttüğümüz ve yürütücüsü olduğum projede araştırma ekibimle ve Karayolları 10. Bölge müdürlüğüyle beraber mevcut asfalt yol kaplamaların geri dönüşüm işlemlerine tabii tutmadan arazide bizzat temel malzemesi olarak kullanılabilirliğini araştırmaktayız. Bu sayede geri dönüşüm işlemleri için ayrıca para harcamadan bizzat arazide geri kazanım sağlanmış olunacaktır.”
“BETON YOLLAR DAHA DAYANIKLI”
ilgili kurumların her yıl bozulan yol inşaat masrafları yerine yatırım kaynaklarını başka ihtiyaç duyulan sahalara aktarabileceğini kaydeden Akpınar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yolların kentsel dönüşümden elde edilen geri kazanılmış beton molozlarıyla beraber yapılacak beton yollar mevcut asfalt kaplama yollara göre minimum 20 maksimum 40 yıl daha uzun dayanabilecektir. Bu sayede ilgili kurumlar her yıl bozulan yol inşaat masrafları yerine yatırım kaynaklarını başka ihtiyaç duyulan sahalara aktarabilecektir. Trabzon bölgesi bu konuda pilot çalışması olabilir ve bütün Doğu Karadeniz ve sonrasında da Türkiye geneline yaygınlaştırılabilir. Trabzon diyoruz, çünkü bu bölgenin dağlık kesimlerindeki yollar Türkiye’nin en kötü çevre koşullarına (yağış, soğuk ve zemin kaymaları) sahiptir. Türkiye’de çevresel atıkların yollar üzerinde etkileri üzerine yapılan çalışmalar küçük ölçekte ve etkisi sahası ve katma değeri çok az. Halbuki kentsel dönüşüm sonucu açığa çıkan beton malzemeler (çok kere kiriş ve kolonlar) çok değerli olup yol inşaatları için bulunmaz bir fırsattır. Hem zaman hem de parasal hem de sürdürebilirlik açısından önemlidir. Geri dönüşüm malzemelerin yollarda kullanımı, son yıllarda belediye, Karayolları, il özel idareleri gibi kamu kurumlarının gündemine girmiş fakat henüz istenilen hızda değildir. İşte bu amaçla KTÜ de kurulu ve Türkiye’de ilk olan, çalışma prensibi bakımından dünyada 3. örneği olan ’Hızlandırılmış Yol Test Laboratuvarı’nı 2009 yılında rektörlüğümüzün, Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü’nün ve İl Özel İdaresi’nin destekleriyle kurduk. Şu anda 6 farklı kurumun da iştirak ettiği AR-GE çalışmalarımız sürdürmekteyiz. AR-GE grubumla yaptığımız çalışmalarda şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm amaçlı projelerinde açığa çıkacak beton moloz artıklarını deniz veya yeşil alanlar yerine mevcut veya yeni güzergahı belirlenmiş yollar üzerinde hem dolgu hem de üst yapı kaplamalarında kullanılabilirler.”