OMÜ tarafından düzenlenen “Yedi Güzel Adamdan Biri, Klas Duruş Nuri Pakdil” konferansına katılan yazar ve şair Nuri Pakdil, “Müslümanlar olarak bizler her nerede olursak olalım, ne durumda olursak olalım, sömürgecilere ve işbirlikçilerine karşı bir cephe oluşturmalıyız” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) yazar ve şair Nuri Pakdil’i ağırladı. OMÜ Kitap Topluluğu tarafından Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Yedi Güzel Adamdan Biri, Klas Duruş Nuri Pakdil” adıyla verilen konferansa OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Bayram, Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Programda OMÜ Kitap Topluluğu Başkanı Hüseyin Haydari’nin açılış konuşmasından sonra konuşan OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, “Biz burada Nuri Pakdil’i dinlemeye ve konuşmaya geldik. Asılda bizim konuşmalarımız zaittir. Biz susalım, onlar konuşsun. Benim öğrencilik yıllarım Ankara’da geçti. Akay Caddesi’ndeki Edebiyat dergisine 3-5 kere gittik. Fakat o dönemde tanışmak nasip olmadı. Elbette kitaplarıyla ve öğrencileriyle birlikteliğimiz oldu. Çok nitelikli düşünce ve edebiyat adamları yetiştirdiler. Bize en azından gençlik yıllarımızda küçük bir ülkenin geri kalmış birer ferdi olmadığımızı, aslında büyük bir medeniyetin ve büyük bir kültürün birer mensubu olduğumuzu hatırlattılar” diye konuştu.
PAKDİL: “HEPİNİZİ ANTİFİRAVUNİST DUYGULARIMLA SELAMLIYORUM”
Ardından kürsüye çıkan yazar ve şair Nuri Pakdil, “7 güzel adamdan biri olmaktan ve 7 güzel adamın ağabeyi olarak anılmaktan onur duyuyorum. Türkiye’de 1923 yabancılaştırma girişimleriyle halkımız bir kimlik değişimine zorlandı. Kimliğinden koparılmaya çalışıldı. 7 güzel adam olarak anılan bizler ülkemize öncelikle edebiyat ile gelen bu yabancılaşmanın yine ancak edebiyatla ülkemizden atılabileceğine inanıyorduk. Edebiyat dergisini çıkartmaya bu düşüncelerle karar verdik. Özellikle Müslüman halkların yaşadığı coğrafyalarda Batı öğretimi bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Müslümanlar olarak bizler her nerede olursak olalım, ne durumda olursak olalım, sömürgecilere ve işbirlikçilerine karşı bir cephe oluşturmalıyız. Ben Türkiye’nin özellikle Orta Doğu bağlamında tartışmasız önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum. Genç arkadaşlara mesajım, çok okumaları, kendilerini çok iyi yetiştirmeleri ve mutlaka iyi derecede bir yabancı dil öğrenmeleridir. Gençlere Necip Fazıl Kısakürek’in piyeslerini, şiirlerini, romanlarını, denemelerini, hatıralarını titizlikle okumalarını öneriyorum. Ülküsel konumunu algılayan her insan güzel insandır. Güzel insanlarda ülkülerini ülkelerinde yaşatmak için yaşarlar. Hepinizi antikapitalist, anti nasyonalist, antifaşist, antikomünist, antisiyonist ve en önemlisi de Türkiye üzerine ait olmak üzere antifiravunist duygularımla selamlıyorum. Yaşasın yeryüzündeki tüm inananların birlikteliği, yaşasın ezeli, ebedi ulu önderimiz Hazreti Muhammed’e olan sarsılmaz bağlılığımız” diye konuştu.
Daha sonra Edebiyatçı yazar ve şairler Necip Evlice ve Şaban Apak’da Nuri Pakdil ile Edebiyat’ı anlatmalarından sonra soru cevap kısmında Pakdil kız öğrencilere kitap okumaları yönünde telkinde bulunarak, “Buradaki hanım arkadaşlara soruyorum. Yeni bir butik açılsa onu hemen gidip görürüz. Acaba butik ziyareti yaptığımız kadar, kitapçı dükkanlarına gidiyor muyuz? Kitapçı dükkanlarını her hafta ziyaret ediyor muyuz? Yeni çıkan kitapların kokusunu almaya çalışıyor muyuz? Çok küçükte olsa evinde bir kitaplığı olan var mıdır?” şeklinde konuştu.