Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin geçen hafta gündeme getirdiği ve “sırf benim sosyal prim kazanmamam için engellendi, ne hikmetse askıya alındı” dediği raylı sistemler projesi hakkında açıklamalarda bulunan Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal söz konusu projenin bir devlet yatırımı olduğuna dikkat çekti.
ÇOK BÜYÜK BİR PROJE
Hükümetin özellikle son yıllarda raylı sistemlere müthiş bir yatırım yaptığını kaydeden Uysal ” Biz de KBÜ olarak alt yapımızı ve gelecek planlamamızı ülkenin ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendiriyoruz. Bunun güzel örneklerinden biri de Raylı Sistemler Mühendisliğimizdir. Raylı sistemlerde Karabük’ümüzün merkez olmasını istedik. Adeta bir üs olarak öne çıkmasını hedefledik ve bu doğrultuda raylı sistemler projesini geliştirdik. Bu noktada Rafet başkanla Belediye Başkanı olması dolayısıyla görüş alış verişinde bulunduk” dedi.
RAY TESTLERİNİ YAPABİLİYORUZ
Raylı sistemlerin 3 ana temelinden söz eden Uysal sözlerini şöyle sürdürdü “analiz, ulaşım ve eğitim olmak üzere üç başlıkta toplayabileceğimiz bu projede Türkiye’nin tek Raylı Sistemler Mühendisliği’ne sahip olan Üniversite olmamız büyük bir avantaj. Şu anda Kardemir’de üretilen rayların testlerini yapabiliyoruz. Bizden önce ray testleri yurt dışında ve 1 ayda zor yapılabiliyordu. Mühendisliğimizin devreye girmesiyle artık aynı gün testler gerçekleşiyor. Proje hayata geçtiğinde ray dışında trenle ilgili diğer tüm teknik testler de yapılabilir hele gelecek”
GECİKME OLDUĞU DOĞRU
Rektör Prof. Dr Uysal raylı sistemler projesinin çok büyük bir devlet yatırımı olduğunu ve işleyişten kaynaklanan gecikmeler olduğunu da doğruladı ve şunları söyledi; “Bu denli büyük bir projenin Karabük’e kazandırılabilmesi için çok çaba sarf ettik. Ancak biz de bi yerde tıkanıyoruz. Bu tarz büyük projelerin alıcısı da haliyle çok oluyor. Eğer gerekli tedbirleri alamazsak raylı sistemler projemiz başka bir kente kayabilir. Karabük olarak bize bu büyük projeyi itibarsızlaştırmak yerine el birliği ile ve hiçbir ikbal beklemeden sahip çıkmak düşer. Siyaset kurumlarımız, Belediyelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz hepimiz aynı hedef etrafında buluşabilmeliyiz. Aksi takdirde kazanan olamayız”
Rektör Hocam; seçimler yaklaştıkça gündemde olma gayretiniz gayet doğal, ancak lütfen bilginiz olmayan konularda çok konuşmamaya özen gösterin, bu konularda önünüze konan notları basınla paylaşmadan önce bir araştırma yapın. Ray üretimi çok meşakkatli, narin bir teknolojidir. Bunları 15 yıldır ray üretim, kontrol ve testlerinde bulunmuş, şu an yurtdışı da dahil olmak üzere çeşitli projelerde çalışan bir teknik eleman sıfatıyla yazıyorum ve bazı yanlış ve eksik bilgilendirmeleri düzeltme gereği hissediyorum. Raylarda 3 grup test aşaması vardır; ilki tahribatsız muayene denilen ve on-line olarak tüm ray boyunca yapılan UT-ultrasonik kontrol,EC-yüzey kontrolleri ve laser ile düzgünlük kontrolleridir. Bu ekipmanlar ray üretiminin olmazsa olmazıdır ve üretim aşamasında kesintisiz çalışır vaziyette bulunması gerekir. İkinci grup testler tahribatlı testler olup; bunlardan birinci grup kimyasal analiz,sertlik,çekme mukavemeti,inklüzyon, oksijen,mikroyapı,dekarbürizasyon,makro incelemeden oluşan ve üretim tesisinde yapılması zorunlu olan ve rayın üretildiği her bir dökümde yapılan kabul testleridir ki; buraya kadar saydığımız testler kardemir bünyesinde zaten yapılmaktadır. Üstelik bu testlere müşteri veya third party dediğimiz müşteri adına kontrolleri yapan kişi/kişiler nezaret eder. Kardemir kendi bünyesinde bu testlerin tamamını yaklaşık 10 yıldır yapmaktadır. Gelelim hızlı tren rayları ile konvansiyonel rayları ayıran en önemli testlere; kırılma tokluğu, çatlak ilerlemesi, yorulma testi ve kalıntı gerilim testi ki bunlar yeterlilik testi diye adlandırılır ve ilk 3 test 5 yılda bir kalıntı gerilim testi 2 yılda bir yapılmak zorundadır ve bu testlerden elde edilen sonuçların sürekliliği esastır. Ha gelelim kardemire; bu testler ileri testler olup, kardemir bu testleri yapacak teknik donanım ve personele sahip olmadığından ilk etapta Türkiyenin önde gelen üniversitelerinde bu testleri yaptırmıştır. İlerleyen süreçte Karabük üniversitesi bu testleri yapmak adına gerekli ekipmanları temin etmeye çalışmıştır. Sizin ifadenizle “ray testleri yurtdışında ve bir ayda zor yapılıyordu ifadesi” oldukça yanlış bir ifade olup, bu testler yurtdışında yapılmamış, İTÜ ve ODTÜ gibi saygın üniversitelerde yapılmış ve aylarca sürmüştür. Ancak; aylarca sürmesinin sebebi sizin ifadenizdeki küçümseyici tarzdaki “1 ayda zor yapılıyordu” şeklinde değil, bu testlerin doğası gereği zaten uzun sürmesi gerektiğinden kaynaklanıyordu.25 yıl ömür biçilen bir rayın yorulma testini taktir edersiniz ki 2 saatte yapamazsınız. Basit bir tanımla; rayın çalışma ömrü boyunca alacağı etkileri ve bunlara vereceği tepkileri belirleyen bu testlerin kısa sürmesi mümkün değildir. Ancak; bilgi eksikliğinizden dolayı “artık aynı gün testler gerçekleşiyor” şeklindeki ifadeniz ise size hiç yakışmamış, biraz ucuz reklama kaçmışsınız. Ray inşaat çubuğu değildir. Çekme testi yapıp aynı gün rapor veremezsiniz. O yüzden lütfen biraz konuşmalarınız mantık çerçevesinde ve bilgi doğrultusunda olsun. Amacınız siyasete girmek olabilir, ama bu tür “atma recep din kardeşiyiz” tarzından karşılık bulacak ifadeleriniz ile üniversiteye zarar veriyorsunuz. Umarım siyasette arzu ettiğiniz noktaya gelirsiniz, hatta bakıldığında adı geçen diğer kişilerden daha fazla hakettiğinizi düşünüyorum ama üniversiteye zarar verip arkada enkaz bırakıp gitmeyin; atılan her adım, konulan her tuğla sağlam olsun. Dışarıdaki bir Karabüklü olarak bunu arzu ediyorum.