Bir gazeteci büyüğümüz kilometrelerce uzaktan torunun mezuniyet töreni için Karabük Üniversitesine geliyor ve kendimce ilgi gösterilmediğini umarak memleketine dönüyor.Yemiyor içmiyor, geçiyor bilgisayarının başına başlıyor içindekileri dökmeye…Yoktan bahaneler üretmeye…Biraz daha da abartıyorum, felaket tellallığı yaparcasına meslek ilkelerinin dışına çıkıyor.Daha da abartıyorum, aba altından sopa gösterircesine tehditkar bir dille yazdığı yazıyı yayınlıyor.Bu büyüğümüz aynı zamanda Bafra Gazeteciler Cemiyet Başkanlığı görevini yapıyor.Bir şehri kendi kompleksleri uğruna karalamak bu kadar kolay olmamalı.Kendine ilgi gösterilmedi diye Vali Fuat Gürel ve Rektör Prof.Dr.Refik Polat’ı hedef alan yazıları hoş olmadı.Hele ikinci yazdığı yazı tam bir fiyasko.Yıkama yağlama işini çok iyi yaptığı aşikar..!Süslü püslü laflar etmesini de iyi becerdiği kesinAma…Sadece telefonda tanıştığı birine tanımadan, etmeden süslü püslü sözler sarf etmek iyi bir gazeteciye yakışmaz.Yaşını başını almış bir adamsın, çocukça hareketler Gazeteciler Cemiyet Başkanının tarzı olmamalı. Bu şehirde 10 yaşındaki bir çocuğa sorsan o şeref!’in sana kim olduğunu söylerdi. Anlaşılan o makam sana bir beden büyük gelmiş…Gelelim o şeref!’e…O şeref hakkında hep yazılmıştır, çizilmiştir…Çok uzak değil, Atarürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramının 100. Yılı…Vali Fuat Gürel’in günün anısına 100. Yaş gününü kutlamak için Nazire Nine’yi evinde ziyaret eder. Burada sarf edilen siyasi bir cümleden ötürü Vali Gürel, polemik yaratmamak adına bu bölümün yayınlanmamasını orada bulunan basın mensuplarından rica eder.Ama o şeref de yemez içmez kendi yapamadığı haberi gider bir siyasetçiye forse eder…Gerisi malum; yorumlar, eleştiriler, küfürler…Şerefin yaptığı bununla mı kalır, kesinlikle hayır.Şeref durmaz, içindeki hesabı başkadır…Eline bir fırsat daha gelir, Bafralı gazetecinin saçma sapan yazısını kendine koz bilir ve adamı arayarak yazdığı yazıya övgüler yağdırır.Vali ve Rektör ile ilgili içindeki kinini o gazeteciye tek tek anlatır.İşin en büyük tarafı ise tam bir sahtekarlık.Bafralı gazetecimizin ikinci yazısında belirttiği Prof.Dr.Refik Polat’ın o şeref!’e yaptığı yazılı açıklamanın sahte olduğu.Bu edepsizliğin nasıl bir tarifi olabilir ki; inanın bu memlekette ondan başka da kimse bu şerefliği yapmaz.Adını artık siz koyun…Şeref mi, Şerefsizlik mi?