Trabzonspor’da Divan Kurulu tarafından organize edilen ancak Trabzospor yönetimin katılmayarak protesto ettiği toplantıda konuşan Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, “Bu kurullar Trabzonspor tüzüğünü yazanların keyfiyetinden değil, bütün kulüplerde olduğu gibi Trabzonspor’un da ihtiyacından doğan kurullardır. Bu kurulları ve yöneticilerini değişik nedenlerle yok saymak veya muhatap almamak kulübün saygınlığına ve Divan Genel Kurulu’nun iradesine karşı çıkmak olur” dedi.
Trabzonspor Divan Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen “Trabzonspor’un Gelişimi ve Geleceği” konulu toplantı Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kongre Merkezi’nde yapıldı. Beklenen katılımın olmadığı toplantıya eski başkanlar Özkan Sümer, Salih Erdem, Ahmet Celal Ataman ve Atay Aktuğ, eski yöneticiler, divan kurulu üyeleri ile kulübün gelişimi konusunda görüş bildirmek isteyen davetliler katıldı.
Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen’i, göreve seçildiği 2 aydan bu yana ziyaret etmeyerek tepkisini ortaya koyan Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, toplantıya da katılmayarak ve yönetimi temsilen kimseyi göndermeyerek tepkisini sürdürdü. Hacıosmanoğlu, hafta içinde basınla buluşmasında yaptığı açıklamada, Aralık ayındaki mali olağan kongrede çıkan olayların ardından kulüp genel sekreteri Köksal Güney hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan ve bunu geri çekmeyen Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen’e tepki olarak toplantıya temsilci göndermeyeceğini belirtmişti.
Bu arada Trabzonspor yönetiminin, Divan kurulunun ihtiyacı olan flama gibi malzemelerin verilmesini de yasakladığı ileri sürüldü. Divan Kurulu’nun salonun süslenmesi için kulüpten bordo – mavili flamalar istediği ancak kulüp görevlilerinin geri dönüş yapmadığı vurgulandı. Toplantıda konuşan eski asbaşkanlardan Hayrettin Hacısalihoğlu, “Yönetim rakiplerine göstermediği tavrı kurullarına gösteriyor. Bu toplantıyı düzenleyenlere bir bayrak, bir çöp dahi verilmiyor. Bir personel dahi gönderilmiyor buraya” ifadelerini kullandı.
Yönetimin toplantı için herhangi bir personel ve malzeme göndermemesi üzerine KTÜ yönetiminden salonun arkasına asılacak Atatürk posterini alan Divan Kurulu, ayrıca Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen’in makamındaki Türk bayrağı ve Trabzonspor flamasını da getirerek kürsünün yanına yerleştirdi.
“NİYETİMİZ SUÇLU ARAMAK DEĞİL”
Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, niyetlerinin suçlu aramak olmadığını söyledi. Sürmen “Toplantımızın isminden ve süreçte bu toplantı nedeniyle verdiğimiz demeçlerden de anlaşılacağı üzere bu toplantının amacı suçlu aramak değil, sorunları tespit etmek, çözüm üretmek, danışma kurulu olarak tavsiyelerde bulunmaktır. Divan Başkanlık Kurulu, mutlaka tarafsız kalmalıdır. Biz tarafsızlık sözümüzün arkasındayız. Ancak tarafsızlık herkesle istişareyi gerektirir. Sadece yönetimin talepleri ile görüş bildirmek tarafsızlığı değil, bağımlılığı doğurur. Tüzüğün 48-C maddesi, ‘Kulübün gelişmesini ve geleceğini ilgilendiren konularda görüş ve dileklerini ilgili organlara bildirir’ hükmü mevcut olup, biz tüzüğün gereğini yapmak için bu toplantıyı düzenledik” diye konuştu.
Ali Sürmen, toplantı kararını almadan önce Yönetim Kurulu’nun kendilerini ziyaret etmesini beklediklerini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ancak Sayın Başkan’a ulaşamadığımızdan kendisine ulaştığımız Sayın Asbaşkanımıza toplantı kararı almadan önce durumu sözlü olarak aktardık. Bize dönüş olmayınca da kurullar arası diyalog ve sevgi köprüsünden yana olduğumuzdan, bu toplantının altyapısının oluşturulması için görüş istedik. Ayrıca 6 Mart tarihli bu yazımızda, bir süre önce Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne alınan Divan Kurulu sekreteryasının, kulüp üyelerimizin aidat yatırma ve kaydolma konusunda yaşadıkları zorluklar nedeniyle yeniden Ziyabey Sitesi’ndeki Divan Başkanlığı makamına gönderilmesini istedik. Sanırım Trabzonspor sekreteryasının yeni bir hatasından yazıya hiçbir yanıt verilmemiş, arzu edilmeyen yanmış anlaşılmalara ve beyanatlara neden olunmuştur. Bu nedenledir ki, bugün bu toplantının hazırlanmasındaki maddi ve manevi tüm altyapının Divan Başkanlık Kurulu yönetimine ait olduğunun bilinmesini isterim.”
Büyük kulüplerin tamamında Divan Kurulu, Divan Başkanlık Kurulu, sicil kurulu, Disiplin Kurulu ve Arşiv, Müze Kurulu’nun mevcut olduğuna dikkat çeken Sürmen “Bu kurullar Trabzonspor tüzüğünü yazanların keyfiyetinden değil, bütün kulüplerde olduğu gibi Trabzonspor’un ihtiyacından doğan kurullardır. Bugün Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş tüzüğünü inceleme fırsatı olan insanlar da bilir ki, Divan kurulları danışma görevi yapar. Yönetim Kurulu gibi, seçimle göreve gelen Divan Başkanlık Kurulu’nun tüzüğün kendilerine verdiği görevlerin bilincinde olmaları, dışına çıkmamaları gerekir. Ancak bu kurulları ve yöneticilerini değişik nedenlerle yok saymak veya muhatap almamak kulübün saygınlığına ve Divan Genel Kurulu’nun iradesine karşı çıkmak olur. Bu toplantı nedeniyle gelişen ortam, yönetim dışındaki kurulları yönetimin maddi imkan ve kaynak baskısından kurtaracak düzenlemelerin yapılacak ilk tüzükte yer almasını gerekli kılmıştır” şeklinde konuştu.
TÜRK FUTBOLU’NUN KAOSTAN ÇIKMASI İÇİN ÖNERİLER
Türk futbolunun içinde bulunduğu kaostan çıkması için çeşitli öneriler de getiren Sürmen, “Atatürk’ün, ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanını severim’ sözü bugün statlardaki skorboardlar dahil tüm alanlardan kaldırılmıştır. Oysa günümüzde en çok özlem duyulan bu nasihat Türk futbolunun kurtuluş reçetesidir. Türk futbolunun düştüğü bu kötü durumdan çıkarmak için, yıldırmak amacıyla ceza yağdırmaktan başka hiçbir ciddi adım atmayan TFF’ye buradan çağrı yapmak istiyoruz. TFF’nin Kulüpler Birliği ile projeler geliştirerek, sadece kulüp başkanlarının veya delegelerinin katılacağı toplantılar değil, kulüplerin tüm kurullarının ve yöneticilerinin katılacağı toplantıların, Trabzon, Ankara ve İstanbul’da düzenleyerek, Türk futbolunda yeni bir yol haritası belirlemesi gerekir. Diğer yandan, taraftarların statlara gelmeyişinden ve statların savaş alanına dönmesinden şikayetçi olan bütün kulüplerin, taraftar kitleleri hakkında, üniversiteler veya tarafsız kuruluşlardan, taraftar analizi yaptırması gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
Şike sürecinde Trabzonspor’un mağdur edilişini unutmanın ve unutturmanın mümkün olmadığını da vurgulayan Ali Sürmen, “Anamızın ak sütü kadar helal olan şampiyonluk kupasının müzemizde yer alması için mücadele sonsuza kadar sürse de devam etmelidir. Ancak yöneticilerin yada yönetime talip olanların kupa taahhütlerinde dikkatli olması, hedef şaşırtmadan kupanın verilmesinin kimin iradesine kaldığını artık açıkça söylemeleri gerekmektedir. Ayrıca kupa mücadelemiz başka kupaları almamıza engel olmamalıdır. Kaybedilen her kupanın değerli olduğu unutulmamalı, 2011 yılından sonra da ciddi harcamalar yapılmasına rağmen alınamayan her kupanın nedeni irdelenmelidir. Trabzonsporumuz’un başarılı ve başarısız yıllarının etüdü iyi yapılmalıdır. Trabzonsporumuz’un Trabzon’daki amatör spor kulüpleri ve sporla ilgili derneklerle daha sıkı diyaloglara girmesi, sorunlarının aşılmasında onlara yardımcı olması gerekir” dedi.
Sürmen, yaşadıkları en büyük sorunun diyalog eksikliği olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı:
“Herkes ‘ben Trabzonspor’un menfaatini düşünüyorum’ diyor ama nedense bir masa etrafında ve bağırıp çağırmadan konuşmayı, fikirlerimizden ve görevlerimizden fedakarlık yapmayı hiç düşünmüyoruz. Bu noktada Trabzonspor’da başkanlık ve asbaşkanlık yapmış ve yapmakta olan değerlerimize büyük görevler düşmektedir. Son Yargıtay kararı ile oluşan hukuki ve idari durumun kaosa dönüşmemesi en büyük temennimizdir. Umarım bugün buradan Trabzonspor’un eski ve mevcut başkanlarına, as başkanlarına ve yöneticilerine, Trabzonspor’un gelişimi ve geleceği için çağrılarınız olur.”
Toplantıda söz alan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise “Bu şunu yaptı, bunu yaptı şeklinde değil de yönetim kuruluna tavsiye mahiyetinde görüşler ortaya koyulmalı. Şike sürecinde yaptığımız mücadelelerle ilgili bir diyalog eksikliğimiz var. Güce karşı ayakta durma mücadelesini veren herkes bu karakteri ortaya koymasına rağmen kolektif manada birliktelik sorunumuz var. Genel kurul seçmişse bu kritik süreçte hep beraber seçilen başkanın arkasında durmak lazım. ‘Yargıtay kesinleşti mi, kayyum mu?’ diye enerjiyi başka alanlarda harcıyoruz, yanlış yapıyoruz. Yarıştığımız kulüpler bizden güçlü olabilir, medyada güçlü olabilir ancak bizim güçlü olduğumuz temel bir alan var; haklıyız. Haklıysak bu hak mücadelesini sonuna kadar sürdürmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“BİR KUPAYA SAPLANIP KALDIK”
Eski başkanlardan ve teknik direktörlerden Özkan Sümer ise şike sürecinin yaşandığı 2010-2011 sezonu şampiyonluk kupası haklarını almak istediklerini ancak bu kupaya saplanıp kalmanın da doğru olmadığına dikkat çekti. Sümer “Başka elde edebileceğimiz kupalardan mahrum kaldık. İstanbul kulüpleri potansiyel olarak daha iyi imkanlara sahip. Ama bunu yanlış değerlendiriyorlar. Biz ise onların izinden gidiyoruz. Kendi potansiyelimizi iyi kullanırsak önlerine geçeriz. Çok transferin sonuç üretme yanılgısı içerisindeyiz. Kendi kökünü, değerini anlayamayan Trabzonspor, yapay yollardan bu hedefe nasıl ulaşacak? Kökümüzü sulamak yerine gölgemizi suluyoruz” diye konuştu.
Eski yöneticilerden Sebahattin Çakıroğlu ise, “Trabzonspor ciddi mali yükün altında. Ama bana göre Trabzonspor’un en büyük sıkıntısı para değil. Trabzonspor’un bir tek birlik, beraberliğe ihtiyacı var. Bu kulüpte birbirine saygı ve sevgiye ihtiyaç var. Hiçbir kurumda yaklaşık 1.5 senedir yönetiminin yarısı istifa etmiş bir başkan orada durmaz. Delegenin yarısının oy verdiği insanlar orada yok. Şu anda mahkeme karar vermiş, Yargıtay onamış ve bin 600 imza var. Delege sizin seçime gitmenizi istiyor” dedi. .
Trabzonspor’un yapılacak ilk genel kurulunda muhtemel başkan adayları arasında ismi geçen Celil Hekimoğlu ise “Trabzonspor, uçuruma gidiyor. Uçurama giderken Kartal veya Doğan ile değil Ferrari ile son hızla gidiyor. Her yıl 100 milyon açık veriliyor” görüşlerini savundu.
Toplantının kapanış konuşmasını yapmak üzere tekrar söz alan Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal Güney hakkında yaptığı şikayetin, bundan sonrası için ders niteliği taşıdığına dikkat çekti. Sürmen
“Orada hukuki ve adil davranmadı. Trabzonspor başkanı bize bir telefon açıp da, ‘hayırlı olsuna geleceğiz’ deseydi. Maçta karşılaştığımızda, ‘olan olmuş siz de vazgeçin’ deseydi. Bu inanın ki sürdürülebilecek mesele değildi. Ben Divan Başkanı olarak yarın da belki bu tasarrufta bulunabilirim ama kimse bunu benim önüme ön şart olarak koyamaz. Biz değerli başkanımızı da haksızlık karşısında savunuruz. Ona biri haksız söz söylerse onun yanında da dururuz. Trabzonspor için kim doğruyu yapıyorsa onun yanında oluruz. Beni mekanla, parayla, imkanla kimse tehdit etmesin. Bugün yaptım, yarın da yaparım” dedi.