2017 yılında Tabiat Parkı olarak literatüre giren tamamen ormanlık alan içinde bulunun BAKLABOSTAN Tabiat Parkı’nı bir gören pişman bir de görmeyen…

Maalesef şehri yönetenler olarak devletin paraları çarçur etmeyi alışkanlık haline getirdik desek abartmış olmayız.

Farklı bir durum da, alt yapısını tam anlamıyla hazırlamadan define bulmuş gibi apar topar açılan tesisler de cabası,

Ovacık’ta yapılan 65 yataklı spor kompleksi, Keltepe Kayak Merkezi ve ardından da BAKLABOSTAN Tabiat Parkı,

Milyon liraları döktüğümüz tesislerimiz…

Ha bir de Tabiat Parkının içinde çok paralar dökülen Doğa Eğitim Merkezi diye bir bina yapıldı ya o da ayrı incelenmesi gereken bir konu…

BAKLABOSTAN Tabiat Parkı şelalenin dışında hiçbir özelliği olmayan, bir o kadar da paralar harcanılan ama bir o kadar da insanların merak ederek çektiği yol çilesi…

Pazar günü ailemle birlikte merakla gittiğimiz yolda gidişiyle-dönüşüyle adeta hatim indirdim.

Korkudan mı?

Tabi ki HAYIR!

Sinirden olsa gerek…!

Birileri işgüzarlık yapıp Başköy’den itibaren yola dökülen cüruf malzemesi hangi mantığa göre döküldü bunu birileri çıkıp anlatabilir mi?

Ya hiç vicdanınız kalmadı ki; yola döktüğünüz cüruf malzemesinin merakla oraya giden insanların araçlarına verdiği zararı hiç düşündünüz mü?

Yola dökülen cüruf malzemesinin içindeki o sivri sivri taşların araçların lastiklerine verdiği zararı tahmin bile edemezsiniz…

Ve bu sıkıntıların içinde vardığımız BAKLABOSTAN Tabiat Parkı’nın hiçbir güzelliğini tada tada çıkaramazsınız,

Çünkü;

Gidilen yolun bir de dönüşü var…

Giderken Hatim, dönerken Hatim…

IŞIK’lar içinde BAKLABOSTAN…!

Yıllardır yılan hikayesine dönmüş/döndürülmüş bir Gürleyik Mesire yerimiz vardı…

Bir türlü ihalesi yapılamayan bu alan, binlerce insanı böğründe barındıran bir orman denizi…

Allah aşkına Gürleyik Mesire alanını açın da şehrin bir eksiğini giderin,

Devletin parasını boşa harcamayın…!