Karabük Belediyesi eski Belediye Başkanı Rafet Vergili sosyal medya hesabından eleştirilerine devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde 65 yaş altı emeklilerin belediye otobüslerinde ücretsiz seyahat etmelerini iptal edileceğini söyleyen Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’nın açıklamalarının ardından eski Belediye Başkanı Rafet Vergili de sosyal medyasından sert açıklamalarda bulundu.
Vergili açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;
“Her emeklinin bir biniş kartı vardır ve bu kartta günlük ücretsiz kullanım hakkı sınırlıdır. Çok istiyorlarsa binme sayısını azaltabilirler. Ama zaten her emeklinin yalnızca günde iki kez toplu taşıma hakkı vardır. Hiçbir emekli bu hakkı kötüye kullanmamıştır, kullanmaz da.
Her ay kartlara belirlenen haklar yüklenir, kullanılmayan binişler silinir. Yani akşama kadar gezmesi teknik olarak mümkün değildir. Bu durumu istismar eden bir emekli yoktur, olmamıştır da.
Hiçbir siyasi parti ya da siyasetçi, emeklinin hakkını Emekliler Cemiyeti’nden önce savunma hakkına sahip değildir. Bu noktada Cemiyet’in sessizliği ise oldukça düşündürücüdür.
Siyasi partiler, toplumun geniş kesimlerinin hakkını savunurken, kişisel çıkarlarını ya da gelecek planlarını bir kenara bırakmalıdır.
Ekmeğe, suya zam yapılırken; emekliye verilen haklar geri alınırken; işçinin sendika hakkı yok sayılırken bu adaletsizlikleri dile getirecek olan yapılar, siyasi partiler, cemiyetler, sivil toplum kuruluşları ve sendikalardır.
Reklam bahanesiyle bilboardlarda kendi kişisel propagandasını yapan siyasi parti başkanları, halkın hakkını savunarak siyaset yapmalıdır. Klasik algı yöntemleriyle geleceğe dönük siyaset üretmek, artık halkın gözünde karşılık bulmamaktadır.
Seçim zamanında emeklilere 1.000 lira destek vaadinde bulunan milletvekilleri, bakan yardımcısı ve AKP İl Başkanı; bu vaatleri yerine getirmedikleri gibi, verilen haklar ellerinden alınırken de sessiz kalmışlardır.
Peki, yarın vefat eden bir emeklinin cenazesine hangi yüzle gidecekler? O insanlarla nasıl helalleşecekler?
Yaptıklarından pişman olduklarında her şey için çok geç olabilir. Günler çabuk geçer, sandık daha da çabuk gelir!”